Gelibolu’da Yıkım Kararları
- Avukat Vedat Hakan beyaz
- 26 Eyl
- 2 dakikada okunur
Yıkım Kararının Hukuki Niteliği
İmar hukukunda yıkım kararı, ruhsat ve eklerine aykırı yapının ekonomik ve fiziksel varlığını ortadan kaldıran en ağır idari yaptırımdır. Bu nedenle Danıştay kararlarında da vurgulandığı üzere, yıkım kararı en son başvurulacak yol olmalı; öncelikle aykırılığın ruhsata bağlanıp bağlanamayacağı araştırılmalıdır. Eğer yapının ruhsata uygun hale getirilmesi mümkünse, idare tarafından ilk olarak bu yol denenmelidir.

Yıkım Kararının Gerekçelendirilmesi
Danıştay içtihatlarına göre, yıkım kararlarının gerekçeli olması şarttır. Kararın dayanağı olan yapı tatil tutanağında, aykırılıkların net şekilde belirtilmesi, kroki veya şemalarla gösterilmesi, aykırı alanların yüzölçümünün dahi somut olarak ortaya konması gerekir. “Gerekli işlemler yapılacaktır” gibi genel ifadeler yeterli değildir. Bu hususları içermeyen tutanaklara dayanılarak alınan yıkım kararları, sebep unsuru yönünden hukuka aykırı kabul edilmektedir.
Yıkım Kararında Süreler
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesine göre:
Yapı tatil tutanağı düzenlendikten sonra ilgilisine bir ay süre verilerek ruhsat alması veya aykırılığı gidermesi istenir.
Bu süre içinde ruhsat alınmaz ya da aykırılık giderilmezse, belediye encümeni veya il encümeni tarafından yıkım kararı alınabilir.
Ancak bir aylık süre beklenmeden alınan yıkım kararları hukuka aykırı sayılmaktadır.
Danıştay kararlarında, ilgilisine tanınan sürede aykırılığın giderilmesine yönelik çalışma başlatılmışsa, idarenin takdir yetkisini kullanarak yıkım kararından kaçınması gerektiği de belirtilmektedir.
Yıkım Kararının Muhatabı
Yıkım kararı, kural olarak yapı sahibi/malik adına alınır. Taşınmaz paylı veya elbirliği mülkiyetine tabi ise bütün maliklere bildirim yapılmalıdır. Ancak Danıştay, intifa hakkı sahibi veya kiracılara bildirim yapılmamasını tali şekil sakatlığı olarak görmekte ve bu durum tek başına kararın iptalini gerektirmemektedir. Buna rağmen, yıkım kararından menfaati ihlal edilen kiracıların veya müteahhidin de dava açma hakkı bulunduğu kabul edilmektedir.
Yıkım Masrafları
Kanuna göre yıkım, öncelikle yapı sahibi tarafından yapılmalıdır. Yapı sahibi yıkımı gerçekleştirmezse, yıkım işlemini idare yapar ve masrafları yapı sahibinden tahsil eder.
İmar Planı İptali ve Kazanılmış Hak Sorunu
Yıkım kararlarıyla ilgili en tartışmalı konulardan biri, imar planının iptali halinde daha önce verilen ruhsatların akıbetidir.
Danıştay 6. Daire, iyi niyetli yapı sahiplerinin tamamlanan kısımlar için kazanılmış haklarının korunması gerektiğini, ruhsatın iptal edilmesiyle birlikte yalnızca sonraki kısımlar için işlem yapılabileceğini savunmaktadır.
Danıştay 14. Daire ise, dayanağı iptal edilen ruhsatların da iptal edilmesi gerektiğini ve bu durumda kazanılmış haktan söz edilemeyeceğini belirtmektedir.
Son yıllarda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 14. Daire’nin görüşüne yaklaşmış ve hukuka aykırı imar planına dayalı ruhsatların kazanılmış hak yaratmayacağı yönünde kararlar vermiştir.
Gelibolu Açısından Önemi
Gelibolu gibi tarihi, kültürel ve doğal dokusu hassas olan ilçelerde ruhsata aykırı yapılar, yalnızca şehircilik düzenini değil aynı zamanda kültürel mirasın korunmasını da yakından ilgilendirmektedir. Bu nedenle Gelibolu’da yaşayan vatandaşların, imar planı değişikliklerini ve alınacak yıkım kararlarını yakından takip etmeleri büyük önem taşımaktadır.
Sonuç
Yıkım kararı, en ağır idari yaptırım olarak ancak usule uygun tutanaklar ve süreler gözetilerek alınmalıdır. İdarelerin keyfi uygulamaları Danıştay kararlarıyla sık sık iptal edilmiştir. Gelibolu’da imar planı değişiklikleri veya ruhsata aykırılıklarla ilgili karşılaşılan sorunlarda, imar hukukunda uzman bir avukattan destek alınması hem hak kaybını hem de yüksek maliyetleri önleyecektir.
Yorumlar