Ticari İşletme Devri ve Hukuki Sonuçları
- Avukat Vedat Hakan beyaz
- 6 Ağu 2024
- 3 dakikada okunur
1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK), ticari işletme devir sözleşmesinin ve ticari işletmeyi bir bütün olarak konu alan diğer sözleşmelerin yazılı olarak yapılacağını belirterek yazılı şekil şartını hukuk sistemimize getirmiştir. Bu düzenleme, ticari işletme devri prosedürünü kolaylaştırmak amacıyla tescilsiz kazanım öngörmekte ve aktif unsurların devri için genel hükümlerin gerektirdiği kurucu işlemlerin yapılmasına gerek kalmadan devrin gerçekleşeceğini düzenlemektedir. Bu makalede, ticari işletme devrinin hukuki sonuçları, iş hukuku açısından etkileri ve ilgili mevzuatın yorumlanması ele alınacaktır.

Ticari İşletme Tanımı
Türk Ticaret Kanunu’nda merkez kavram ticari işletme olmasına rağmen, 6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanunu'nda bu kavramın tanımı doğrudan yapılmamış ve bu iş, Ticaret Sicil Tüzüğü'ne bırakılmıştır. Yeni TTK ise ticari işletme kavramını ilk kez tanımlamış ve "esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletme" olarak ifade etmiştir. Ticari işletme olarak kabul edilmesi için belirli koşulların varlığı aranır: gelir sağlama, devamlılık, bağımsızlık ve belirli bir gelir düzeyini aşma.
Ticari İşletme Devrinin Şartları
Aktif ve Pasiflerin Birlikte Devri
Türk Borçlar Kanunu (TBK) 202. madde anlamında bir işletme devrinden bahsedebilmek için işletmenin tüm aktif ve pasifleri ile birlikte devredilmesi gerekmektedir. Ticari işletmenin faaliyeti, devredilen malvarlığı ile devam edebiliyorsa, münferit bazı unsurların devredilmemesi TBK m. 202’nin uygulanmasına engel olmaz. Ancak, sadece aktiflerin devrini öngören bir sözleşme, çoğunluk görüşe göre TBK m. 202 kapsamında geçersizdir. Bu düzenleme alacaklıları korumak amacıyla konulmuştur; zira aktifler, pasiflerin teminatıdır ve sadece aktiflerin devredilip, pasiflerin devredilmemesi borçların alacaklılarının teminatsız kalmasına yol açabilir.
Devir Sözleşmesinde Yazılı Şekil Şartı
TTK 11. maddesi ile ticari işletme devir sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi gerekmektedir. Bu düzenleme ticari işletme devri prosedürünü kolaylaştırmakta, ancak sicile güven ilkesiyle çelişmektedir. Sicile tescil ve ilan kurucu unsur olarak belirlenmemiş, bu da ticari işletme devrinin uygulamada bazı sakıncalar doğurmasına neden olmuştur. Ticari işletme devri, taşınmazlar için tapu siciline tescile, taşınırlar için teslim işlemlerine gerek kalmadan gerçekleştirilebilecektir.
Rekabet Kurulu İzni
Ticari işletme devri için, belirli şartlar altında Rekabet Kurulu’ndan izin alınması gerekmektedir. 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 7. maddesi uyarınca, bazı birleşme ve devralmaların hukuki geçerlilik kazanabilmesi için Rekabet Kurulu’na bildirilerek izin alınması zorunludur. Bu şartların detayları, Rekabet Kurulu tarafından çıkarılan tebliğlerle belirlenmiştir.
Ticari İşletme Devrinin Sonuçları
Tacir Sıfatının Sona Ermesi
Ticari işletme devri sonucu, devreden başka bir ticari işletmenin sahibi değil ise "tacir" sıfatını kaybeder. Ancak, devredenin tacir sıfatını kaybetmesi durumunda bile, TBK 202/2. madde uyarınca devralanla birlikte iki yıl boyunca ticari işletmenin borçlarından müteselsil olarak sorumlu olmaya devam eder.

İşletmeye Tahsis Olunan Unsurların Devralana Geçmesi
Ticari işletmenin devri ile birlikte işletmeye daimi olarak tahsis olunan tüm unsurlar devralana geçer. Bu unsurlar, duran malvarlığı, işletme değeri, kiracılık hakkı, ticaret unvanı ve diğer fikri mülkiyet haklarını içerir. Taraflar aksini kararlaştırmadıkları sürece, bu unsurlar devrin kapsamına dahil olur.
Devralan Tarafından Borçların Üstlenilmesi
TBK 202. madde uyarınca, devralan, işletme devrini alacaklılara bildirdiği veya ticari işletmeler için Ticaret Sicili Gazetesinde, diğerleri için Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde yayımlanacak ilanla duyurduğu tarihten başlayarak, onlara karşı malvarlığındaki veya işletmedeki borçlardan sorumlu olur. Devralanın sorumluluğu, devreden gibi belli bir zaman dilimi ile sınırlı olmayıp, borçlar zamanaşımına uğrayana kadar devam eder.
Devredenin Müteselsil Sorumluluğu
Ticari işletme devrinde, işletmeye ait borçlar alacaklıların rızası olmaksızın devralana geçmektedir. Kanun koyucu, alacaklıları koruma amacıyla, devredenin de devralanla birlikte iki yıl boyunca müteselsilen sorumlu olmasını düzenlemiştir. Devreden, ticari işletme devrinin ilan veya bildiriminden önce mevcut ve geçerli borçlar için sorumlu olur.
Sonuç
Ticari işletme devri, ticaret ve borçlar hukukunda önemli bir konudur. Yeni Türk Ticaret Kanunu ile getirilen düzenlemeler, ticari işletme devrini yazılı şekil şartına bağlamış ve devri kolaylaştırmak adına tescilsiz kazanım öngörmüştür. Ancak, bu düzenlemeler bazı hukuki sakıncalar doğurabilmekte ve sicile güven ilkesine aykırı olabilmektedir. Ticari işletme devrinin tüm sonuçları, iş hukuku ve alacaklıların korunması açısından dikkatle değerlendirilmelidir. Ticari İşletme Devri hakkında daha fazla hukuki destek için Çanakkale Ticaret Avukatımız ile iletişime geçiniz.
Comments