Taksirle Adam Öldürmede Adli Tıp Kurum Raporunun Önemi ile ilgili Yargıtay Kararları
- Avukat Vedat Hakan beyaz
- 7 Tem 2024
- 2 dakikada okunur
Taksirle adam öldürme davalarında, Adli Tıp Kurumu (ATK) raporları suçun niteliğini belirlemek açısından büyük bir öneme sahiptir. Bu raporlar, eylem ile sonuç arasındaki illiyet bağını tespit etmekte ve sanığın hukuki durumunu netleştirmekte kritik rol oynar. Yargıtay'ın çeşitli kararları da bu raporların gerekliliğini vurgulamaktadır. İşte bazı örnekler:

Yargıtay 12. Ceza Dairesi Kararı (E. 2016/7869 K. 2016/12921 T. 23.11.2016)
Bu davada, trafik kazası sonrası yoğun bakımda tedavi gören ve 22 gün sonra ölen bir kişinin durumu ele alınmıştır. Yargıtay, kazayla ölüm olayı arasındaki illiyet bağının net bir şekilde belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'ndan rapor alınması gerektiğine karar vermiştir. Eksik inceleme nedeniyle yerel mahkemenin kararı bozulmuştur.
Karar Özeti: "Kaza ile ölüm olayı arasındaki illiyet bağının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'ndan rapor alınması gerektiği belirtilmiş ve eksik incelemeyle verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir."
Yargıtay 12. Ceza Dairesi Kararı (E. 2013/15520 K. 2014/7660 T. 27.03.2014)
Bu olayda, trafik kazası geçiren ve hastaneden taburcu olduktan bir süre sonra ölen bir kişinin durumu incelenmiştir. Yargıtay, ölüm sebebi ile trafik kazası arasındaki illiyet bağının tespiti için Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu'ndan görüş alınması gerektiğine hükmetmiştir. Eksik soruşturma nedeniyle yerel mahkemenin kararı bozulmuştur.
Karar Özeti: "Sanığın eylemi ile ölüm arasında illiyet bağı olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurulu'ndan rapor alınmadan hüküm tesis edilmesi eksik soruşturma olarak değerlendirilmiş ve kararın bozulmasına karar verilmiştir."
Yargıtay 12. Ceza Dairesi Kararı (E. 2019/7094 K. 2020/5581 T. 03.11.2020)
Bu olayda, trafik kazası sonrası yaralanan ve bir hafta sonra ölen bir kişinin durumu incelenmiştir. Yargıtay, ölüm ile kaza arasındaki illiyet bağının tespiti için mağdurun tedavi evraklarının temin edilip Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınması gerektiğine karar vermiştir. Eksik inceleme ve bilinçli taksir unsurlarının tam olarak değerlendirilmemesi nedeniyle karar bozulmuştur.
Karar Özeti: "Kazadan bir hafta sonra vefat eden mağdurun ölümü ile kaza arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınması gerektiği belirtilmiş ve eksik inceleme ile verilen karar bozulmuştur."

Daha fazla Taksirle Adam Öldürme Hakkında Yargıtay Kararları:
Yargıtay 12. Ceza Dairesi Kararı (E. 2021/4700 K. 2023/61 T. 11.01.2023)
Bu olayda, trafik kazası sonrası tedavi altına alınan ve bilinci kapalı olan bir kişinin, tedavi sürecinin ardından vefat etmesi durumu ele alınmıştır. Yargıtay, ölüm ile kaza arasındaki illiyet bağının tespiti için hastane kayıtlarının incelenip Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınması gerektiğine karar vermiştir. Gerekli araştırmalar yapılmadan hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
Karar Özeti: "Ölüm ile trafik kazası arasındaki illiyet bağının tespiti için Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınması gerektiği belirtilmiş ve eksik inceleme ile verilen karar hukuka aykırı bulunarak bozulmuştur."

Sonuç
Taksirle adam öldürme davalarında, Adli Tıp Kurumu raporları, olay ile sonuç arasındaki illiyet bağını belirlemek açısından kritik öneme sahiptir. Yargıtay kararları, bu raporların alınmasının gerekliliğini ve eksik inceleme durumunda verilen kararların bozulacağını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu nedenle, bu tür davalarda hukuki sürecin adil ve doğru bir şekilde yürütülmesi için ATK raporlarının mutlaka alınması gerekmektedir. Bu, sadece sanığın adil bir şekilde yargılanmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda mağdurların ve toplumun da adalete olan güvenini pekiştirir. Hukuki süreçlerinizi daha sağlıklı yönetmek için Çanakkale Ceza Avukatlarımız ile iletişime geçebilirsiniz.
Comments