top of page

Marka Haklarına Tecavüz Davaları ve Kullanım Kanıtı Savunması

Marka haklarına tecavüz davaları, fikri mülkiyet hukukunun önemli bir parçasıdır ve markaların korunmasında büyük rol oynar. Bu blog yazısında, marka haklarına tecavüz davalarının farklı türlerini, kullanım kanıtı savunmasını ve bu davaların açılmasında dikkate alınması gereken unsurları detaylı bir şekilde ele alacağız.


Marka Haklarına Tecavüz Davaları

Kullanım Kanıtı Savunması

Kullanım Kanıtı Nedir?


Kullanım kanıtı, marka haklarına ilişkin bir davada, davalı tarafın markanın gerçekten kullanıldığını kanıtlamak zorunda olduğu bir savunmadır. Türk Patent nezdindeki itiraz aşamasında istenebileceği gibi, açılan hükümsüzlük (SMK 25/7), iptal (SMK 26/4) ve marka hakkına tecavüz (SMK 29/2) davalarında da istenebilir. Kullanım kanıtı savunması, aleyhine tecavüz iddiasında bulunulan kişiye getirilen def’i hakkıdır.


Kullanım Kanıtının Hukuki Dayanağı


Marka hakkına tecavüz iddiasıyla bir dava açıldığında, davalı, davacının tecavüz iddiasına dayanak olarak ileri sürdüğü markasını 5 yıldan uzun bir süredir tescilli olmasına rağmen kullanmadığını, bu sebeple de tecavüz iddiasında bulunamayacağını ileri sürebilir. Eğer 5 yıl boyunca ciddi şekilde kullanım ispatlanamazsa, marka hakkına tecavüz davası da reddedilecektir. Bu süreçte, kullanıma ilişkin 5 yıllık süre dava tarihi esas alınarak hesaplanır.


Marka Haklarına Tecavüz Davaları

Marka Haklarına Tecavüz Davaları


Marka haklarına tecavüz davaları, genellikle marka sahiplerinin haklarının korunması amacıyla açılır ve farklı türlerde olabilir. Aşağıda, bu tür davaların başlıca kategorilerini ve özelliklerini inceleyeceğiz.


1. Delillerin Tespiti


Hak sahibi, ihlal iddiasına dayalı tazminat davası açmadan önce, delillerin tespiti ya da açılmış tazminat davasında uğramış olduğu zarar miktarının belirlenebilmesi için, hakkın kullanılmasına ilişkin belgelerin, tazminat yükümlüsü tarafından mahkemeye sunulmasını isteyebilir (SMK 105/3). Bu talep bir dava değil, delil tespitidir ve davadan haberdar olunup delillerin karartılmaması için yapılır. Bazı hallerde tecavüz eden, delilleri istese de ortadan kaldıramayacağı için mahkeme maarifetiyle kendisine tebligat çıkarılmakta ve bu kişi işlemlerden daha en başında haberdar olabilmektedir.


2. Tecavüzün Tespiti Davası


Sınai hak sahibi, üçüncü kişiye ait fiilin tecavüz olup olmadığının tespitini talep edebilir (SMK 149/1-a-2). Uygulamada genellikle tek başına açılmamakta, tecavüzün önlenmesi, durdurma, kaldırma ve bazen de tazminat davasıyla birlikte açılmaktadır.


3. Muhtemel Tecavüzün Önlenmesi


Bu dava hukukumuzdaki önleme (men) davası olup, SMK’da muhtemel tecavüzün önlenmesi şeklinde isimlendirilmiştir (SMK 149/1-b). Önleme davası, başlama tehlikesi bulunan veya başlamış tecavüzün devamını engellemek için açılır.


4. Tecavüzün Durdurulması


Bu dava, başlamış tecavüz eyleminin durdurulmasını hedeflemektedir (SMK 149/1-c). Tecavüz eyleminin devam ettiği durumlarda, bu dava ile tecavüz fiili durdurulabilir.


5. Tecavüzün Kaldırılması


Hukukumuzdaki giderme (ref) davasına karşılık gelen tecavüzün kaldırılması davasıyla, tecavüzün sonuçlarının ortadan kaldırılması/giderilmesi amaçlanmaktadır (SMK 149/1-ç). Bu dava, hukuka aykırı sonucu ortadan kaldırmak için açılır. Tecavüz sona ermesine rağmen etkileri sürüyorsa – tecavüzün sürdüğü varsayılarak – önleme ve kaldırma davaları açılabilir. Önemli bir nokta, önleme davasında zamanaşımı işlemezken, kaldırma davasında işler. Çünkü hukuka aykırı sonucun doğmasıyla zamanaşımı işlemeye başlar. Her iki davanın da açılması için kusur ve zarar şartı aranmaz. Tek bir dilekçeyle her ikisi de talep edilebilir.


6. Maddi, Manevi ve İtibar Tazminatı Davaları


Bu davaların açılabilmesi için hukuka aykırı fiil, kusur, zarar ve uygun illiyet bağı gereklidir. Zarar, hak sahibinin maddi ve manevi varlıklarının tecavüzden önceki ve sonraki durumları arasındaki farktır. Maddi zarar malvarlığında eksilme şeklinde olabileceği gibi, malvarlığının artmaması (çoğalmanın önlenmesi) şeklinde de ortaya çıkabilir. Zararın, dolayısıyla tazminatın hesabında iki kalem dikkate alınır: Fiili zarar ve yoksun kalınan kazanç.


Sonuç


Marka haklarına tecavüz davaları ve kullanım kanıtı savunması, fikri mülkiyet haklarının korunmasında önemli bir yere sahiptir. Marka sahiplerinin haklarını koruyabilmesi için bu davaların türlerini ve süreçlerini iyi bilmeleri gerekmektedir. Kullanım kanıtı savunması ise, marka haklarına tecavüz davalarında davalı tarafın lehine önemli bir savunma aracı olabilir. Bu yazıda ele aldığımız konular, marka haklarına tecavüz davaları hakkında genel bir bilgi sunmakla birlikte, her somut olayın özelliklerine göre farklılık gösterebileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle, marka haklarına ilişkin bir sorun yaşandığında, uzman bir hukukçuya danışılması önem arz etmektedir. Marka Haklarına Tecavüz Davaları hakkında hukuki destek için Çanakkale Marka Vekilimiz ile iletişime geçiniz.



Comments


bottom of page