top of page

İtirazın İptali Davasında Arabuluculuk

İtirazın İptali Davasında Arabuluculuk: Yargıtay Kararlarının İncelenmesi


7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun ile Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi, ticari davalarda dava açmadan önce arabulucuya başvurma zorunluluğunu getirmiştir. Bu düzenleme, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerini kapsar. Ancak, itirazın iptali davasının bu kapsamda olup olmadığı, yargı kararları ve öğretide tartışmalıdır. Bu yazıda, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 04.12.2020 tarihli 2020/1943 Esas ve 2020/4052 Karar sayılı kararı incelenecek ve itirazın iptali davasının dava şartı olarak arabuluculuk kapsamına girip girmediği değerlendirilecektir.


İtirazın İptali Davasında Arabuluculuk

Olayın Özeti


Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin incelediği olayda, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi, itirazın iptali davalarının icra takibinin işleyişine yönelik olduğuna ve dava şartı arabuluculuk kapsamına girmediğine karar vermiştir. Buna karşılık, diğer bölge adliye mahkemeleri (örneğin, Adana, Ankara, Trabzon, İstanbul ve İzmir) ticari niteliği haiz itirazın iptali davalarının dava şartı arabuluculuk kapsamına girdiği yönünde kararlar vermiştir. Bu farklılıkların giderilmesi amacıyla Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi, Yargıtay’dan bir karar alınmasını talep etmiştir.


Yargı Kararları


Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, itirazın iptali davalarının dava şartı arabuluculuğa tabi olup olmadığını değerlendirirken Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesini incelemiştir. Daire, bu maddeye göre ticari davalarda dava açmadan önce arabulucuya başvurmanın zorunlu olduğunu, davanın konusu bir miktar paranın ödenmesine ilişkin alacak veya tazminat talebi olduğunda arabulucuya başvurma zorunluluğunun bulunduğunu belirtmiştir. İtirazın iptali davasının da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğine hükmetmiştir.


Değerlendirme ve Sonuç


Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin kararı, itirazın iptali davalarının dava şartı arabuluculuk kapsamına girdiğini belirterek, bu davanın icra hukukuna özgü niteliği ve ilgili olduğu icra takibi ile sıkı bağlantısı göz ardı edilmiştir. Oysa, itirazın iptali davası hukuki niteliği itibarıyla icra hukukuna özgü bir dava olup, icra takibi ile doğrudan bağlantılıdır. Bu nedenle, bu davanın dava şartı arabuluculuk kapsamında değerlendirilmesi, yargılamanın hızlı ve masrafsız şekilde çözülmesi amacına uygun olmayabilir.


Sonuç


Sonuç olarak, itirazın iptali davasının dava şartı arabuluculuk kapsamına girip girmediği hususunda farklı yargı kararları ve öğretide farklı görüşler mevcuttur. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin kararı, itirazın iptali davalarının dava şartı arabuluculuğa tabi olduğunu belirtse de, bu yaklaşımın icra hukukunun niteliği ve bu davanın amacı ile uyumlu olup olmadığı tartışmalıdır. Dolayısıyla, bu konuda daha kapsamlı ve bütüncül bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. İtirazın İptali Davasında Arabuluculuk hakkında daha fazla hukuki destek için Çanakkale İcra Avukatımız ile iletişime geçiniz.



Comments


bottom of page