Marka Hukukunda İhtiyati Tedbir Yargılaması ve Kararın İcrası
- Avukat Vedat Hakan beyaz
- 25 Tem 2024
- 5 dakikada okunur
I. Görevli ve Yetkili Mahkeme
İhtiyati tedbir yargılamasında görevli ve yetkili mahkemelerin belirlenmesi, hukuki süreçlerin etkin ve doğru bir şekilde yürütülmesi açısından büyük önem taşır. 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin (MarKHKHK) 71. maddesinde ihtiyati tedbirler bakımından özel bir düzenleme olmamakla birlikte, bu kararnameye göre görülecek davalarda görevli mahkemelerin ihtisas mahkemeleri olduğu belirtilmiştir.

A. Yetkili Mahkeme
İhtiyati tedbir talebinde bulunulacak yetkili mahkeme, davanın açılıp açılmamasına bağlı olarak değişiklik gösterebilir:
Dava Açılmadan Önce: Dava açılmadan önce ihtiyati tedbir talep edilmesi durumunda yetkili mahkeme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 390. maddesi gereğince, esas hakkında dava açılmadan evvel talep edilecek olan ihtiyati tedbirlerde görevli ve yetkili mahkeme olarak belirlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, ihtiyati tedbir talebi, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden yapılmalıdır.
Dava Açıldıktan Sonra: Dava açıldıktan sonra ihtiyati tedbir talebi, davayı gören mahkemeye yapılır. Bu durumda, mahkemenin, davanın esasına ilişkin yargılamayı yürütürken aynı zamanda ihtiyati tedbir talebini de değerlendirme yetkisi bulunur. Böylece, dava sürecinde ortaya çıkabilecek hak kayıpları ve zararların önlenmesi amaçlanır.
B. Görevli Mahkeme
İhtiyati tedbir talebinde bulunacak olan mahkeme, ilgili kanun ve düzenlemeler çerçevesinde belirlenir. MarKHKHK'ya göre marka hukukuna ilişkin davalarda görevli mahkemeler ihtisas mahkemeleri olup, bu mahkemeler, marka hakkına ilişkin davalarda yetkilidir. İhtisas mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde ise genel hükümlere göre yetkili mahkemeler belirlenir.
II. Hakemlerin İhtiyati Tedbir Kararı Verebilme Yetkisi
Hakemlerin ihtiyati tedbir kararı verebilme yetkisi, tahkim yargılamasında önemli bir konudur. Tahkim, taraflar arasındaki uyuşmazlıkların bağımsız hakem veya hakem kurulları tarafından çözülmesi yöntemidir. HMK ve Milletlerarası Tahkim Kanunu (MTK) kapsamında hakemlerin ihtiyati tedbir kararı verebilme yetkisi düzenlenmiştir.
A. Genel Olarak
Hakemlerin ihtiyati tedbir kararı verebilme yetkisi, taraflar arasında tahkim anlaşmasının bulunması durumunda söz konusu olur. Hakemler, tarafların talebi üzerine ihtiyati tedbir kararı verebilirler. Bu kararlar, mahkemeler tarafından verilen ihtiyati tedbir kararlarına benzer şekilde uygulanır.

B. Hakemler Tarafından İhtiyati Tedbir Kararı Verilmesi ve Verilen Kararın İcra Edilmesi Sorunu
Hakemlerin ihtiyati tedbir kararı verebilme yetkisi ve bu kararların icrası, HMK ve MTK'da farklı şekillerde düzenlenmiştir:
Genel Olarak: Hakemler tarafından verilen ihtiyati tedbir kararlarının icrası, mahkemeler aracılığıyla gerçekleştirilir. Hakem kararlarının icra edilebilmesi için mahkemenin yardımı gerekebilir. Bu durumda, taraflardan biri mahkemeye başvurarak hakem kararının icra edilmesini talep edebilir.
HMK’da Yer Alan Tahkime İlişkin Düzenleme Bakımından İhtiyati Tedbir: HMK, hakemlerin ihtiyati tedbir kararı verebilme yetkisini tanımış ve bu kararların icrası için mahkemelerin yardımını öngörmüştür. HMK'nın 414. maddesi, hakemlerin tarafların talebi üzerine ihtiyati tedbir kararı verebileceğini düzenlemektedir.
Milletlerarası Tahkim Kanunu Bakımından İhtiyati Tedbir: MTK, uluslararası tahkimde hakemlerin ihtiyati tedbir kararı verebilme yetkisini kapsamlı bir şekilde düzenlemiştir. MTK'ya göre, hakemler, tarafların talebi üzerine ihtiyati tedbir kararı verebilir ve bu kararların icrası için yetkili mahkemelerden yardım talep edebilirler. a. Milletlerarası Tahkim Kanunu Bakımından Hakemlerin İhtiyati Tedbir Kararı Verme Yetkisi ve Bu Yetkinin Kapsamı: MTK, hakemlerin ihtiyati tedbir kararı verme yetkisini genişletmiş ve bu yetkinin kapsamını belirlemiştir. Hakemler, tarafların haklarının korunması amacıyla çeşitli ihtiyati tedbir kararları verebilirler. b. Hakemler Tarafından Verilen İhtiyati Tedbir Kararlarının İcra Edilmesi: Hakemler tarafından verilen ihtiyati tedbir kararlarının icrası, yetkili mahkemeler aracılığıyla gerçekleştirilir. Mahkemeler, hakem kararlarının icrası konusunda gerekli tedbirleri alarak tarafların haklarının korunmasını sağlar.
C. Hakemler veya Hakem Mahkemeleri Tarafından Verilen İhtiyati Tedbir Kararlarının Fikrî ve Sınaî Mülkiyet Hukuku Bakımından Değerlendirilmesi
Fikrî ve sınaî mülkiyet hakları, marka, patent, tasarım gibi tescilli hakları kapsar. Bu hakların korunması amacıyla hakemler tarafından verilen ihtiyati tedbir kararları, bu tür uyuşmazlıklarda büyük önem taşır. Hakemler, fikrî ve sınaî mülkiyet haklarının ihlali durumlarında ihtiyati tedbir kararı vererek bu hakların korunmasını sağlayabilirler.
İhtiyati Tedbir Yargılamasının Tarafları ve Usulleri
III. İhtiyati Tedbir Yargılamasının Tarafları
İhtiyati tedbir yargılamasında, talepte bulunan ve karşı taraf olmak üzere iki ana taraf bulunur. Bu taraflar, çeşitli durumlara göre farklı kategorilere ayrılabilir.
A. Talepte Bulunan
İhtiyati tedbir talebinde bulunan taraf, marka hukuku çerçevesinde farklı statülere sahip olabilir. Talepte bulunanların statüleri aşağıdaki gibidir:
Marka Hakkı Sahibi: Marka üzerinde tescil edilmiş hakkı olan kişi veya kuruluşlar, marka haklarının ihlali durumunda ihtiyati tedbir talebinde bulunabilirler.
Marka Başvurusunda Bulunan: Henüz tescil edilmemiş, ancak başvurusu yapılmış markalar için de başvuru sahibi ihtiyati tedbir talebinde bulunabilir. Bu durum, marka başvurusunun tescil sürecinde korunmasını amaçlar.
Paris Sözleşmesi Anlamında Tanınmış Marka Sahibi: Uluslararası tanınmış markalar için Paris Sözleşmesi kapsamında ihtiyati tedbir talebinde bulunulabilir. Bu tür markalar, tescilli olmasa dahi tanınmışlıkları nedeniyle korunma hakkına sahiptirler.
Lisans Alan: Marka sahibinden lisans alarak markayı kullanma hakkına sahip olan kişiler de ihtiyati tedbir talebinde bulunabilirler. Lisans alanlar, inhisari (özel) lisans alan ve basit lisans alan olarak ikiye ayrılır: a. İnhisari Lisans Alan: Sadece kendisi markayı kullanma hakkına sahip olan ve bu hakkı başkasına devretmeyen lisans sahipleridir. b. Basit Lisans Alan: Marka sahibinin, aynı markayı başka kişilere de lisanslama hakkı verdiği lisans türüdür.
Markayı Rehin Alan: Markanın rehin olarak gösterildiği durumlarda, rehin alacaklısı da ihtiyati tedbir talebinde bulunabilir.
Markayı Devralan: Marka hakkını devralan kişiler de marka haklarının korunması amacıyla ihtiyati tedbir talebinde bulunabilirler.
B. Karşı Taraf
İhtiyati tedbir talebine karşı olan taraf, genellikle marka hakkını ihlal ettiği iddia edilen kişidir. Bu kişi, ihtiyati tedbir talebiyle ilgili olarak yargılama sürecine katılır ve savunma hakkını kullanır.

IV. Talep
İhtiyati tedbir talebi, belirli usullere uygun olarak yapılmalıdır. Talep süreci genel olarak aşağıdaki şekilde işlemektedir:
A. Genel Olarak
Talep, ihtiyati tedbirin gerekliliğini ve hukuki dayanağını açıklayan bir dilekçe ile yapılır. Dilekçede, ihtiyati tedbirin neden talep edildiği ve ne tür bir tedbirin uygulanması gerektiği belirtilir.
B. Talep Konusu
Talep edilen tedbirin konusu, markanın ihlal edildiği veya ihlal tehlikesinin bulunduğu hususlara dayanmalıdır. Talep konusu, somut olayın özelliklerine göre belirlenir ve ihtiyati tedbirin etkili bir şekilde uygulanabilmesi için gerekli ayrıntıları içermelidir.
V. Yargılama Usûlü ve Gösterdiği Özellikler
İhtiyati tedbir yargılaması, belirli usul kurallarına göre yürütülür ve bazı özellikler gösterir:
A. Genel Olarak
İhtiyati tedbir yargılaması, hızlı ve etkin bir şekilde yürütülmesi gereken bir süreçtir. Bu nedenle, yargılama usulleri, normal dava yargılamalarına göre daha basit ve hızlıdır.
B. Hukukî Dinlenilme Hakkının İhtiyati Tedbir Talepleri Bakımından Gösterdiği Özellikler
İhtiyati tedbir yargılamasında, karşı tarafın hukuki dinlenilme hakkı önemlidir. Karşı tarafın savunma hakkı, yargılamanın adil ve dengeli bir şekilde yürütülmesini sağlar. Ancak, acil durumlarda karşı tarafın dinlenilmeden de ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
C. İhtiyati Tedbir Yargılamasında İspatın Özellikleri
İhtiyati tedbir yargılamasında, ispat yükü ve ispat ölçüsü, normal dava yargılamalarına göre farklılık gösterebilir:
İspatı Gereken Hususlar: İhtiyati tedbir talebinde bulunan taraf, marka hakkının ihlal edildiğini veya ihlal tehlikesinin bulunduğunu ispat etmelidir.
İspat Yükü: İspat yükü, ihtiyati tedbir talebinde bulunan tarafa aittir. Talep eden, ihtiyati tedbirin gerekliliğini ortaya koymak zorundadır.
İspat Ölçüsü: İhtiyati tedbir yargılamasında yaklaşık ispat yeterlidir. Talepte bulunan taraf, talebinin haklılığını büyük olasılıkla ispat etmek zorundadır.
D. Deliller
İhtiyati tedbir yargılamasında kullanılacak deliller, talebin kabul edilmesi açısından büyük önem taşır. Delillerin, marka hakkının ihlal edildiğini veya ihlal tehlikesinin bulunduğunu göstermesi gereklidir.
E. Teminat
İhtiyati tedbir taleplerinde, talepte bulunan tarafın ve karşı tarafın teminat göstermesi gerekebilir:
İhtiyati Tedbir Talebinde Bulunan Tarafından Teminat Gösterilmesi: Talepte bulunan taraf, ihtiyati tedbir kararının haksız çıkması durumunda karşı tarafın uğrayabileceği zararları karşılamak amacıyla teminat gösterebilir.
Karşı Tarafın Teminat Göstermesi Karşılığında İhtiyati Tedbir Kararının Kaldırılması veya Değiştirilmesi: Karşı taraf, teminat göstererek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını veya değiştirilmesini talep edebilir.
Marka Hukukunda İhtiyati Tedbir Yargılaması
Sonuç
İhtiyati tedbir yargılaması, marka hukukunda hakların etkin bir şekilde korunmasını sağlar. Bu süreçte, talepte bulunan ve karşı tarafın haklarının dengeli bir şekilde gözetilmesi önemlidir. İhtiyati tedbir taleplerinin usulüne uygun olarak yapılması ve yargılamanın adil bir şekilde yürütülmesi, hukuki güvenliğin sağlanması açısından büyük önem taşır. Marka sahipleri ve ilgili diğer taraflar, ihtiyati tedbir yargılamalarında haklarını korumak için hukuki destek almak istiyorsa Çanakkale Marka Vekilimiz ile iletişime geçebilir.
Comments