İİK’nın 30 ve 31. Maddelerine Aykırılık Suçu (İİK m. 343)
- Avukat Vedat Hakan beyaz
- 3 Ağu 2024
- 3 dakikada okunur
1. İİK’nın 30 ve 31. Maddelerine Aykırılık Suçu (İİK m. 343) Nedir?
İİK’nın 30 ve 31. Maddelerine Aykırılık Suçu (İİK m. 343) . Bu maddeye göre:
"Madde 343 – (Değişik: 18/2/1965-538/125 md.) İlamın icrası sırasında borçlu, yalnız kendisi tarafından yapılması gereken bir işi yapmaz veya bir irtifak hakkını kurmaz yahut kaldırmazsa, alacaklının şikayeti üzerine, iki yüz günden az olmamak üzere adlî para cezası ile cezalandırılır."

2. Genel Olarak
İİK’nın 30 ve 31. maddelerine aykırılık suçu, mahkeme ilamlarının icrası sırasında borçlunun yerine getirmesi gereken yükümlülükleri yerine getirmemesi durumunda oluşur. İİK’nın 30. maddesi, borçlunun yalnız kendisi tarafından yapılması gereken işlerin yapılmaması durumunu düzenlerken, 31. maddesi ise bir irtifak hakkının kurulması veya kaldırılması ile ilgili yükümlülükleri düzenlemektedir. Bu suç, borçlunun mahkeme ilamının gereklerini yerine getirmemesi durumunda ortaya çıkar.
3. Suçun Mağduru
Bu suçun mağduru, alacaklıdır. Borçlunun mahkeme ilamının gereklerini yerine getirmemesi, alacaklının mahkeme kararı ile elde etmeyi amaçladığı hakkına kavuşmasını engeller ve dolayısıyla mağduriyetine yol açar.
4. Suçun Faili
Bu suçun faili, mahkeme ilamının gereklerini yerine getirmeyen borçludur. Borçlu, mahkeme ilamı ile belirlenen yükümlülükleri yerine getirmediğinde bu suçu işlemiş olur.
5. Suçun Maddi Unsurları
a. İlam Borçlunun Yalnız Kendisi Tarafından Yapılabilecek Olan Bir İşin Yapılması veya Yapılmaması veya Bir İrtifak Hakkının Kurulması veya Kaldırılmasına İlişkin Olmalıdır
Suçun oluşabilmesi için, mahkeme ilamı borçlunun yalnız kendisi tarafından yapılması gereken bir işi yapması veya yapmaması yahut bir irtifak hakkının kurulması veya kaldırılması yükümlülüğünü içermelidir. Bu yükümlülükler, yalnızca borçlunun kendisi tarafından yerine getirilebilecek türde olmalıdır.
b. İlamın İcra Takibi ile İnfaz Yoluna Gidilmiş Olmalıdır
Mahkeme ilamının infazı için icra takibi başlatılmış olmalıdır. İcra takibi, ilamın zorla yerine getirilmesi için yapılan hukuki işlemler bütünüdür. Bu süreçte, borçlunun mahkeme ilamının gereklerini yerine getirmesi beklenir.
c. Borçlunun Usulüne Uygun Olarak Kendisine Tebliğ Edilen İcra Emri Karşısında İlam Hükmüne Aykırı Davranışta Bulunması, İlamın Gereğini Yerine Getirmemesi Gerekir
Borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilen icra emrine rağmen, borçlunun mahkeme ilamının gereklerine aykırı davranması veya ilamın gereğini yerine getirmemesi gerekir. Bu durumda borçlu, mahkeme kararına uymamış sayılır.
d. Borçlunun Geçerli Bir Mazeretinin Bulunmaması Gerekir
Borçlunun mahkeme ilamının gereklerini yerine getirmemesi konusunda geçerli bir mazereti bulunmamalıdır. Geçerli mazeretler, borçlunun yükümlülüklerini yerine getirmesini engelleyen hukuki veya fiili sebeplerdir. Bu tür mazeretlerin bulunması halinde suç oluşmaz.
6. Suçun Manevi Unsuru
İİK’nın 30 ve 31. maddelerine aykırılık suçunun manevi unsuru kasttır. Borçlu, mahkeme ilamının gereklerini bilerek ve isteyerek yerine getirmemelidir. Kast, borçlunun ilamı yerine getirmeme niyetiyle hareket etmesi anlamına gelir.
7. Yargılama Sonucunda Verilebilecek Kararlar
a. Mahkumiyet Kararı
Mahkeme, borçlunun mahkeme ilamının gereklerini bilerek ve isteyerek yerine getirmediğini tespit ederse, adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verir. Bu ceza, iki yüz günden az olmamak üzere adli para cezasıdır.
b. Beraat Kararı (Talebin Reddi Kararı)
Mahkeme, borçlunun mahkeme ilamını yerine getirmeme konusunda haklı bir nedeni olduğunu veya suçun unsurlarının oluşmadığını tespit ederse, beraat kararı verir.
c. Düşme Kararı
Dava şartlarının gerçekleşmemesi, dava zamanaşımının dolması veya suçun işlendiğine dair yeterli delil bulunmaması durumlarında mahkeme, davanın düşmesine karar verir.
d. Karar Gereğinin Yerine Getirilmesi Nedeni ile Tahliye
Mahkeme, borçlunun mahkeme ilamını yerine getirmesi halinde, karar gereğinin yerine getirilmesi nedeniyle tahliye kararı verebilir. Bu durumda, borçlu cezadan kurtulur.
Sonuç
İİK’nın 30 ve 31. maddelerine aykırılık suçu, borçlunun mahkeme ilamının gereklerini yerine getirmemesi durumunda oluşur. Bu suç, borçlunun mahkeme ilamına aykırı davranarak alacaklının hakkını engellemesi nedeniyle ortaya çıkar. Kanun koyucu, bu tür davranışları önlemek ve mahkeme kararlarının uygulanmasını sağlamak amacıyla bu suçu düzenlemiştir. Borçlunun mahkeme ilamını bilerek ve isteyerek yerine getirmemesi, bu suçun oluşması için yeterlidir. İİK’nın 30 ve 31. Maddelerine Aykırılık Suçu (İİK m. 343) hakkında daha fazla hukuki destek için Çanakkale İcra Avukatımız ile iletişime geçiniz.
Yorumlar