İdareninin Yıkım Kararlarına Karşı Dava
- Avukat Vedat Hakan beyaz
- 23 Tem 2024
- 2 dakikada okunur

Türk hukuk sisteminde "yıkım kararı" genellikle idari bir işlem olarak kabul edilir ve bu işlem çeşitli kanunlarla düzenlenmiştir. Bu blog yazısında, yıkım kararının hukuki dayanakları, uygulanma süreçleri ve yargısal denetimi üzerine detaylı bilgi sunulacaktır. Ana odak, ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapılarla ilgili yıkım kararları olacaktır. Bu kararlar, İmar Kanunu başta olmak üzere çeşitli özel kanunlar çerçevesinde incelenecektir. İdareninin Yıkım Kararlarına Karşı Dava ile ilgili tüm hukuki süreci anlamak için okumaya devam ediniz.
Yıkım Kararının Hukuki Dayanakları
Mülkiyet Hakkı ve Sınırlamaları
Mülkiyet hakkı, Anayasamızın 35. maddesinde düzenlenen temel haklardan biridir ve kamu yararı amacıyla ve yalnızca kanunla sınırlanabilir. Yıkım kararı, hukuka aykırı yapıları hukuka uygun hale getirmek amacıyla mülkiyet hakkının sınırlandırılmasına yönelik bir tasarruftur. Bu karar, idarenin en tipik ve karakteristik işlemlerinden biridir.
İdareninin Yıkım Kararlarına Karşı Dava ile
İlgili Mevzuat
Yıkım kararı ve uygulaması, başta 3194 sayılı İmar Kanunu olmak üzere, 775 sayılı Gecekondu Kanunu, 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun gibi çeşitli yasalarla düzenlenmiştir. İlgili kanunlar, yıkım kararının usul ve şartlarını detaylı olarak açıklamaktadır.
İdarenin Yıkım Yetkisi
Kolluk İşlemi Olarak Yıkım
Yıkım kararı, genellikle kolluk işlemi olarak kabul edilir. Bu bağlamda, kamu düzeninin korunması ve bozulmasının engellenmesi amacıyla yetkilendirilmiş kolluk mercilerinin icra edeceği bir faaliyettir. Kolluk faaliyetinin amacı, kamu düzeninin sağlanmasıdır ve bu kapsamda yıkım kararı, kamu güvenliği, sağlık, dirlik ve esenlik gibi kamu düzeni unsurları ile ilgilidir.

Yetki ve Usul
Yıkım kararında yetki, hukuka aykırı yapıyı tespit eden, durumu ilgiliye tebliğ eden ve yıkım kararını veren merciler tarafından kullanılır. İmar Kanunu’nun 32. maddesi, yapı tatil tutanağının düzenlenmesi ve yıkım kararının alınması sürecini detaylandırmaktadır.

Yıkım Kararının Hazırlık İşlemleri
Yapı Tatil Tutanağı
Yıkım kararı öncesinde, yapının ruhsatsız veya ruhsata aykırı olduğunu tespit eden bir yapı tatil tutanağı düzenlenir. Bu tutanak, inşaatın durdurulması ve ruhsata aykırılığın giderilmesi için ilgiliye süre verilmesi gibi işlemleri içerir. Yapı tatil tutanağının düzenlenmesi, yıkım kararının hukuka uygun olması için zorunludur.
Tebligat ve Süreç
Yapı tatil tutanağının bir örneği yapıya asılır ve bir örneği muhtara bırakılır. İlgili kişiye, yapısını ruhsata uygun hale getirmesi için en fazla bir ay süre verilir. Bu sürenin sonunda aykırılıklar giderilmezse, yıkım kararı uygulanır.
Yargısal Denetim ve İptal Davaları

İdari İşlemin Denetimi
Yıkım kararı, idari bir işlem olduğundan, hukuka uygunluk denetimine tabidir. İlgili kişi, yıkım kararına karşı idari yargıda iptal davası açabilir. Danıştay kararlarına göre, yapı tatil tutanağı da tek başına iptal davasına konu olabilir. Bu tür davalarda, yürütmeyi durdurma talebi yapılabilir ve yıkım kararının uygulanması geçici olarak durdurulabilir.
Sonuç
Yıkım kararı, mülkiyet hakkını doğrudan etkileyen önemli bir idari işlemdir. Bu karar, hukuka aykırı yapıların hukuka uygun hale getirilmesi amacıyla uygulanır ve çeşitli kanunlarla detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Yıkım kararının hukuka uygun olması için yetki, şekil, sebep, konu ve amaç unsurlarının tam olması gerekmektedir. İdari yargıda yıkım kararına karşı açılacak davalar, bireyin mülkiyet hakkını koruma amacı taşır ve hukuki güvenliği sağlar. İmar hukuku ile ilgili daha fazla detaylı bilgi için Çanakkale Gayrimenkul Avukatımız ile iletişime geçebilirsiniz.
Comentarios